Her proje sütliman gitmez. Bazen işler ters gider, müşteriler mutsuzdur ve projeye harcadığınız zaman ve kaynaklar gitgide hızlanarak genişler. Beklenen kazanç önemli ölçüde düşüşe geçer ve belki de zararla kapatırsınız.
Başlangıçta bu 10 yaygın tasarım projesi hatalarını tanımlayarak ve gelip o yaratıcı kıçınızdan ısırmalarından evvel onlardan kaçınarak bu büyük sorunlara yönelin.
- “Hayır” demeniz gereken yerde “evet” dediniz.
Yapmak zorunda değilsiniz ve yapmamanız da gerekir. Sadece uygun işleri kabul edin.
Hepsini tamamladık. Büyük bir işin cazibesi sağlıklı karar vermenizi etkileyebilir. Hele ki o esnada başka bir işiniz yoksa. Ama kendinize bir sorun: “Bu iş için gerçekten doğru kişi miyim?”, “Bu beni telaşlandırıyor mu?” Bazen “hayır” diyebilmek gelecekteki sorunlardan kaçınmanızı sağlar.
- Yazılanlardan hiçbir şey anlamadınız.
İstesek de istemesek de işler bazen ters gider. Buna “yaratıcı farklılıklar” deyip öyle bırakalım. Ne zaman yeni bir işe girseniz, aşağıda yazan özel maddeleri anladığınızdan emin olun ve müşterinize nasıl çalıştığınızı ve ne ile sorumlu olduğunuzu fark ettirin. Bazı iş terimlerini ve durumları birlikte sunmak asla zamanı boşa harcamak değildir.
- “Tasarım kabusuna” takılıp kaldınız
“Hey! Bunu da ekleyebilir miyiz?” Elinizdeki özetle (brief ile) çalışmaya başladığınız bu işlerde o özet, aradığınız özet değildir, karar vericileri bulun, bunları işe karıştırıp odaklayın ve işi geçici olarak bırakmalarına karşı onları olabildiğince çabuk ikna edin. Herkesi mutlu etmeye çalışarak sonsuz yinelemeler yapmayın.
- Bir şeyleri düzeltmek için etrafta yoktunuz.
Olur da yürüyüp takımınızı kendi haline bırakırsanız, her şeyin kusursuzca gitmesini beklemeyin. Dışarda yürümeyin ve günübirlik projeleri unutun. Müşterilerinizle bazı performans metrikleri üzerine anlaşın ve onları ölçün. Eğer proje işlemiyorsa derhal sorumluluk alın. Bütçenize göre inşa edin.
- Tasarımınız yüksek bir kavramdır. Bir Vuruş değil.
Tasarımınızın sarmal eğrilerinin olması ve yuvarlak yeni yazıtiplerinizi stüdyodaki herkesin sevmesi harikadır. Ama eğer hedef kitlenin davranışını değiştirmiyorsa, müşteri onu çok sevse bile siz kaybetmişsiniz demektir.
- Tasarım hakkında yargılanacağınızı unuttunuz
“Marka farkındalığı” ve “Site müdavimleri” gibi net olmayan fikirler uygulamada yararsızdır. Eğer insanlar bir markadan ve onu temsil eden her şeyden nefret ediyorlarsa bir logoyu tanıyıp tanımamaları kimsenin umrunda değildir. Satışlar, kazançlar ve nakit gibi yararlı noktalar üzerinde durun.
- Bir bütçe üzerine anlaşmadınız.
Adamakıllı bir bütçe üzerine anlaşmadıysanız müşteriniz faturanızı uygun bulmayabilir. Bir müşterinin yapacağı harcamaya karşılık ne beklediğini peşinen ortaya çıkarın ve ona cebine uyan bir şey verin. Müşterinin bütçe hakkında bir fikri yoksa, proje hakkında da bir fikri yoktur.
- Yaptığınız blöf, döndü sizi buldu.
Özellikle bir müşteriyle anlaşırken, bir sorunun yanıtını hemencecik bilemezseniz ilk cevap olarak “tabi” veya “sorun değil” diye yanıtlayıp ne düşüneceğinizi sonraya bırakmak zekice olabilir. Ama bunu yapmazsanız ileriki süreçlerde ciddi stres ve sıkıntılarla karşılaşırsınız.
- Çok fazla iş aldınız.
Hiç kimse bir işi reddetmek istemez. Ama sırf üç farklı projeyi aynı anda kıvırabildiniz diye bunun hep böyle gideceğini sanmayın. Gerçekçi olun ve işler ters gidecek olursa listenizde nefes almak için bir boşluk bırakın.
[/size]
- Kendinizi savunmadınız.
En az çaba sarf etmenin yollarını arayıp bulan türden biriyseniz, şimdi tasarım endüstrisinden çıkın. Kibirli ve kaba olmadan, müşterinizin projenin her küçük ayrıntısını dikte eden önyargılarına izin verirseniz (bu maviyi beğenmedim, kırmızı yapalım… gibi) O zaman tasarım hedeflerinize bağlı kalmakta ve onları sindirmekte başarısızlığa uğrarsınız. Bu kuralı süreç boyunca aklınızda tutun ve bu noktadan çok uzaklara gitmeyin.
Sizin de geçmişte yapmış olmamayı dilediğiniz tasarım hataları var mıdır? Bizimle paylaşın!